Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, benim kişisel görüşlerime dayanmaktadır.

26 Ocak 2015 Pazartesi

3. Seans-26-01-2015

BIST100 haftanın ilk gününde kaldığı yerden devam ederek %0.75 yükselişle günü senenin en yüksek kapanış seviyesinden (91.412) tamamladı. 

Aslında haftaya başlarken Yunanistan'da yaşanan seçim gerginliği piyasanın odağındaydı. Bu gerginlik güne başlarken endeksin yaklaşık %0.2 aşağıdan başlamasına sebep oldu. Ancak Yunanistan seçimin açık ara galibi Syriza'nın salt çoğunluğu elde edememesi, yani,  151 milletvekili sınırının altında kalarak koalisyona gidecek olması olumlu diye nitelendirdiğim bir gerçekleşme idi. Kaldı ki önünde sonunda yeni Yunan hükümeti kendinden de ödün vererek yeni anlaşmalara imza atacak ve kendi bacağına sıkmayacaktır. Aksi bir durum çok olumsuz fiyatlamalara yol açabilir. 

Bir kaç saat önce S&P, Rusya'nın notunu "çöp" seviyesine indirdiğini açıkladı. Ruble'de değer kayıpları gözlendi. Dolar/Ruble'nin 70 sınırın üzerine çıkarak sert yukarı hareketler yapması Dolar/TL kuruna da etki edecektir. Bu durumda endeksin de baskı yiyebileceğini düşünüyorum ancak şimdilik böyle bir beklentim yok ve bu sadece bir risk olarak takip edilmeli. 

93400 seviyesi hala test edilebilecek önemli bir seviye. Yarın yayınlanacak olan TCMB enflasyon raporu daha fazla faiz indirimlerine ışık tutacak olursa endekste alımlar gözlenebilir. Bu gerçekleşmesi yüksek kısa vadeli bir ihtimal. 

Çarşamba günüyse FED var. Beklenmedik bir söylem değişikliği beklemiyorum. Ama FED gündemi meşgul edecektir. Destek arayanlar 88700'e bakabilir. 






20 Ocak 2015 Salı

3. Seans-Kritik PPK Toplantısı-20.01.2015

Zorlu diye nitelendirdiğimiz haftanın ilk önemli sınavını bugün PPK toplantısıyla veriyoruz. Karar 14:00'da açıklanacak. TCMB'den gösterge faizi 25 bp indirmesini bekliyorum. Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın geçtiğimiz haftadaki söylemleri faiz indirim beklentilerini artırdı. Ek olarak, Bülent Arınç'ın "Faizlerde bugünlerde mutlaka bir düşüşün olması gerektiğini bakan arkadaşlarımız ifade ettiler" açıklaması sonrasında dün de belirttiğim üzere 50 bp'lık indirim de sürpriz olmayacaktır. 

Peki faiz indiriminin piyasaya etkisi ne olacak? 

25-50 bp'lık indirime %60 ihtimal veriyorum... 25-50 bp'lık indirimlerin fiyatların içine kısmen girdi, buna rağmen sonraki toplantılarda faiz indirimlerinin devam edebileceği beklentileriyle piyasa yüksek ihtimal ile olumlu etkilenecektir. 

75 bp ve üzeri bir indirime %20 ihtimal veriyorum... Böyle bir durumda endeks 88700 direncini aşarak 90000 seviyesini hedefleyebilir. 

Faizlerde herhangi bir indirim yapılmayacağına %20 ihtimal veriyorum... Faizlerde herhangi bir indirime gidilmemesi ya da alt ve/veya üst koridorda bir indirim ile yetinilmesi durumunda piyasa olumsuz etkilenir ve endeks 87000 seviyesini bu hafta içerisinde test edebilir. 

18 Ocak 2015 Pazar

3. Seans - Haftalık Yorum- 18.01.2015

20 Ocak PPK toplantısında TCMB faiz indirimine gidecek mi? Olası indirim kaç baz puan olacak? 22 Ocak Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısında devlet tahvillerinin de alımını içerecek yeni bir genişleme programı açıklanacak mı? Açıklanacaksa bu miktar 500 milyar Euro'yu bulacak mı? Peki ya 25 Ocak Pazar günü Yunanistan'daki seçimler nasıl sonuçlanacak?

Önümüzdeki haftaya çok önemli sorularla başlıyoruz. Ve bu soruların tamamına bu hafta cevap bulacağız.

Gelelim tahminlerime... Düşen petrol fiyatlarının ve baz etkisinin önemli katkısıyla enflasyonda devam edecek düşüşe TCMB'nin kayıtsız kalacağını düşünmüyorum. Ülke risk priminin önemli göstergesi olan CDS'in de en son faiz indiriminin yapıldığı tarihten daha düşük seviyede olduğunu hatırlaatmakta fayda var.  Tıpkı Hindistan Merkez Bankası gibi TCMB'nin de gösterge faizde 25 bp indirime giderek gösterge faizi %8.00'e çekmesini bekliyorum (Hindistan MB %8.00'den %7.75'e indirdi). ECB'nin de bu toplantıda devlet tahvillerine yeşil ışık yakacağı ve 500 milyar Euro değerinde genişleme programı açıklayacağı görüşündeyim.

Veri bazlı takvimde ise bu hafta çok hayati bir gerçekleşme olmayacak. Çin'den gelecek bazı veriler takibe değer, ki en önemlisi Salı günü Çin büyümesi (yıllık beklenti: %7.2) olacak. 

Bir çok beklentinin gerçekleşeceği hafta öncesinde BIST100'de trend oluşmayarak 87000-89000 dar bandında sıkışma yaşandı. Geçtiğimiz hafta yaşadığımız 2bin puanın altındaki bu dar sıkışma önümüzdeki hafta ile beraber yüksek ihtimal ile yerini yüksek volatiliteye bırakacaktır. 

88700'ün kırılmasıyla 90 bin teknik hedefi test edilebilir. ECB ve PPK'ya ek olarak dolar ve petroldeki harekete bağlı 93400 seviyesi de gündeme gelecektir. Yılın ilk yarısında tarihi zirve olan 93400'ün görülebileceğini düşünüyorum, ancak şuan biraz erken olabilir. Eğer ECB ve PPK beklentileri karşılayamazsa 87 binin altına sarkabiliriz. Bu durumda 86400 ara desteğine rağmen 85500'e kadar düşüş gözlenebilir. 

15 Ocak 2015 Perşembe

3. Seans - 15.01.2015

Hindistan Merkez Bankası'nın gösterge faizi %8.00'den %7.75'e indirmesiyle olumlu başlayan gün, İsviçre Merkez Bankası'nın Frank kararıyla dağınık bir görünüm aldı. Frank'ın sert şekilde Euro'ya karşı değer kazanmasıyla Euro/Dolar da 1.16'nın aşağısını test etti. Söz konusu gelişme gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de tetikledi. Dolar/TL seans kapanışının ardından hızla 2.33'e doğru yükselirken başta Polonya olmak üzere Meksika ve Güney Afrika para birimlerinde de Lira'ya benzer hareketlilikler gözlendi. Hindistan ve Endonezya Rupi'lerinin ise olumlu ayrıştığı gözleniyor. Dolar kuru ise 2.3150'ye gevşemiş durumda. 


Bu arada ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 291 bin beklentisini 25 bin kadar aşarak 316 bin oldu. Ancak piyasanın yarın açıklanacak ABD enflasyonunu daha çok önemsediğini düşünüyorum.

Dolar/TL'deki şiraze kaybı bir kısım yatırımcıların riskten kaçınmasına yol açarak hisse senedi piyasasında satışa geçmesine neden olabilir. 

87 bin desteği BIST100 endeksinde önem arz ediyor. Bu seviyenin kırılması panik yaratır. PPK ve ECB beklentisi buna engel olabilir. Ama yarın ki ABD enflasyonu da bir o kadar önemli. Bu konuyu bir kaç gündür işliyorum. 

Şu ortamda BIST100 için çok net konuşamıyorum. Çünkü bundan sonrası için ne olacağını kestiremiyorum. 89 bine kadar olan yükselişte yardımcı olmaya çalıştım ama bir süre öngörüsüz izlemeye ne dersiniz? 87000-88700 bandından bir kurtulalım da..

14 Ocak 2015 Çarşamba

3. Seans - 14.01.2015



Dünya Bankası küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize edince bakır fiyatları sert düşüş gösterdi. Bakır fiyatlarındaki düşüşün küresel büyümeye yönelik endişeleri yansıttığını düşündüğümden, buradaki fiyat hareketliliklerin takibe değer olduğu kanaatindeyim. 

Nitekim bakır fiyatlarının sert düşüşüyle bu sabah gelişmekte olan piyasaların para birimlerinin tümünde değer kayıpları gördük. Tam anlamıyla sessiz bir korku salgını vardı. Bu durumu sabah fark edince twitter hesabımdan düşüşle açılış yapacağımızı paylaşma gereği hissettim. Sert aşağı yönlü açılış sonrasında boşluk gün içinde kapandı. Kararsız günün devamında dolarda birazdan belirteceğim nedenden ötürü gevşeme gözlendi ve gün boyunca Dolar/TL 2.28 civarından fiyatlandı. 

Bir diğer önemli gelişme ise ABD'de perakende satışların sert düşüş göstermesi oldu. Türkiye piyasası adına olumlu olan bu gerçekleşme, Lira'ya ve tahvile olumlu yansırken BIST100 endeksini şimdilik çok etkilemedi. BIST100, bu verinin Cuma günü açıklanacak ABD enflasyonu ile desteklenmesini bekliyor olabilir. Cuma günü açıklanacak enflasyonda enerjinin etkisiyle düşüş göreceğiz. Eğer çekirdek enflasyon bu düşüşe uyum sağlamazsa o zaman petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyon üzerinde -Yellen'ın da toplantıda vurguladığı üzere- "geçici" olduğu yorumu vurgulanacak. Ancak çekirdek enflasyon da aylık bazda negatif gelirse o zaman "deflasyon" konuşulmaya başlanabilir. Bu durum FED'in faiz artırımını Haziran'da yapacağı beklentilerini Eylül ayına kaydırabilir. Önemli bir hikaye doğabilir.

13 Ocak 2015 Salı

3. Seans - 13.01.2015

Bugün Borsa İstanbul 100 endeksinde ilk seansta cari açık verisinin beklentilerin üzerinde gelmesiyle bir miktar satış baskısı gözlendi. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşten destek alan BIST100 endeksi günü %0.51 primle 88313 seviyesinden kapanış yaptı. 


Cuma günü ABD enflasyon verisine kadar endekste satışların alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmaya devam ediyor ve bu stratejimde bir değişikliğe gitmiyorum. En önemli katalizörler 20 Ocak'ta PPK toplantısında olası bir faiz indirimi ve 22 Ocak'ta ECB'nin genişlemeye yönelik adımlar atarak kamu tahvillerini de içerecek alımlara başlama beklentisi...

Dolar'ın tüm para birimlerine karşı değer kazanmaya devam etttiği dönemde Türkiye'nin de içinde bulunduğu Gelişmekte Olan Piyasalar'ın para birimlerine ilgi süregeliyor. Zannımca Dolar endeksindeki yükseliş olası FED faiz artımını erkenden fiyatlıyor. Tabi Euro'daki düşüş de Dolar endeksindeki yükselişe kol kanat geriyor. Lira'nın değer kaybına neden olmayan petrol düşüşünden piyasamızın olumlu etkileneceği görüşümü koruyorum.

(Petrolün düşüşünün hangi sektörlere ne yönde ve nasıl etkilediğine ilişkin kısa özetleri twitter hesabımdan paylaştım. Ayrıca bu sabah Hande Demirel ile de bu konuyu masaya yatırdık. Daha ayrıntılı analiz için linki tıklayabilirsiniz

89 bin direncine sürekli atıfta bulunmakla beraber yeni bir alım iştahı 89000-90000 bin arasında geride bıraktığımız piyasa boşluğunun (GAP) kapanmasına yol açabilir. 20-25 Ocak tarihleri arası piyasamız adına 2015 yılının çok önemli ilk dönemi olmaya aday. Piyasanın satın aldığı beklentilerin hayat bulacağı dönem olacak. 

11 Ocak 2015 Pazar

3. Seans - Haftalık Yorum (11.01.2015)

Geçtiğimiz hafta başında yurtdışı piyasalarda dolaşan kara bulutlar haftanın son işlem günlerinde yerini güneşli bir havaya bıraktı. Euro Bölgesi'nde açıklanan enflasyon verisinin beklentilerden saparak eksi %0.2 açıklanması ECB'ye yönelik beklentileri ateşlerken, ECB Başkanı Draghi'nin Avrupa Parlamentosu üyesi Luke Flanagan'a hitaben kaleme aldığı mektupta yer alan ifadelerde bundan sonra atılacak herhangi teşvik adımının ülke tahvillerinin alımını içerebileceği de yer alması Avrupa piyasalarında coşkuya neden oldu. 

İçeride ise; hafta başından bu yana çok olumsuz olan dış piyasalara rağmen TL varlıklara ve BIST100'e bankalar öncülüğünde talep geldi. Son işlem gününde ABD TDI verisi beklentilere paralel 240 bin açıklanmasına rağmen, daha fazla önem biçtiğim aylık ücretlerin %0.2 düşüş kaydetmesi (beklenti: %0.2 artış) volatiliteye neden oldu. ABD enflasyonu adına negatif olan bu durum bizim piyasamız açısından olumlu. Rusya, Yunanistan ve dolar endeksindeki yükselişin getirdiği riskler şimdilik göz ardı edilmiş durumda. 89000 hedefime yaklaşık 700 puan kadar yaklaşan endeks, dolar/TL'nin 2.2850'ye kadar düşmesinden ve 2 yıllık tahvil faizlerinin %7.50'nin aşağısını görmesinden önemli destek aldı. 

Dolar/TL için 2.2850 desteğinin %38.2 fibo desteği olmasından dolayı önemli bir destek noktası olduğunu twitter hesabımdan sonra burada da vurgulamak isterim.
Endeks için henüz geri dönüş sinyalleri göremiyorum. Sadece zirveye yaklaştığımızı hissediyorum ama bu söylemim VİOP için short tavsiyesi anlamına gelmiyor.

Endeksin önemli bir hikayesini oluşturan ECB toplantısı 22 Ocak'ta. Yani hala katalizör olmaya aday. Petrolde ise dip süreci henüz görülmediğinden göz ardı ediliyor. Sert yukarı hareketler stresin ana unsuru olacaktır. Önümüzdeki hafta gözle görülür en önemli gelişme Cuma açıklanacak ABD enflasyonu olacak. O zamana kadar beklenmedik bir risk ortaya çıkmazsa, düşüşler alım fırsatı olarak kullanılıp, 2015 yılının yeni zirveleri test edilebilir. Endekste dönüş sinyalleri geldiği an (şuan yok) işlem yapmayıp bir süre beklemede kalmak daha akılcı olacaktır. 

Sonuç olarak; 85500 seviyesi kırılırken endekse duyduğum güveni şuan  duyamıyorum, ama short pozisyon için bir neden göremiyorum. Aksine yeni zirveleri Cuma gününe kadar görebileceğimizi düşünüyorum. Endekse aşırı duyarlı kağıtlar yavaş yavaş portföyde azaltılarak yerine defansif betası düşük hisseler alınabilir.