Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, benim kişisel görüşlerime dayanmaktadır.

19 Eylül 2013 Perşembe

FED Tahvil Alımını Azaltmadı

"FED, tahvil alım miktarına azaltım yapmadan devam etme kararı aldı. Kararın ardından Dow Jones ve S&P 500 tarihi zirve seviyeden kapanış yaptı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yaklaşık 10 puan geriledi. Bernanke yaptığı konuşmada “Ekonomik görünüm daha fazla güven kazanır ise, azaltım bu yıl içinde olabilir” şeklinde ifadeler kullandı. Bugün yine kaldığımız yerden işsizlik maaşı başvurularını ve mevcut ev satışlarını takip etmeye devam ediyor olacağız."

Dün sona eren toplantının ardından FED, tahvil alım miktarına azaltım yapmadan devam etme kararı aldı. Son genişleme ile beraber FED aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştiriyordu. Piyasada genel beklenti 10-15 milyar dolarlık bir azaltımın dün başlayacağı yönündeydi. Dolayısıyla dünkü gelişme “sürpriz” olarak nitelendirildi.

Kararın ardından Altın hızla 1300’lü seviyelerden 1350’ye sıçrarken, Dolar/TL 1.95’in altına sarktı. Benzer etkiler ABD hisse senedi piyasalarında da yaşandı. Dow Jones ve S&P 500 tarihi zirve seviyeden kapanış yaptı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yaklaşık 10 puan geriledi.

Tahvil alımının yanı sıra FED gelecek adına öngörülerini de paylaştı. FED yetkilileri büyümenin 2013'de yüzde 2.0-2.3, 2014'te yüzde 2.9-3.1 ve 2015'de yüzde 3.0-3.5 olmasını beklerken; işsizlik oranının 2013'de yüzde 7.0-7.1, 2014'te yüzde 6.4-6.8 ve 2015'de yüzde 5.9-6.2 olacağını öngördü.

Karar sonrası Bernanke’nin konuşması dikkatle takip edildi.
Konuşmada en çok dikkat çeken konu; Bernanke’nin “işsizlik oranının kabul edilebilir seviyelerin üzerinde”  ve buna rağmen “ekonomik görünüm daha fazla güven kazanır ise, azaltım bu yıl içinde olabilir” şeklindeki ifadeleri oldu. Bernanke ayrıca, önümüzdeki toplantılarda temel görünümün tahvil alımlarında azaltımı gerektirip gerektirmediğine bakacaklarını söylerken, istihdam piyasasında iyileşme olduğunu ancak cari şartların tatmin edici olmadığını belirtti.

Faiz oranları beklendiği gibi %0.25’te sabit bırakıldı.        
FED, ekonomide ilerlemenin sürdürülebilir olduğunu görene kadar bekleme kararı aldı. FED'in 17 yöneticisinden 14'ü faiz oranlarını 2014 sonunda %0.25 veya altında olarak tahmin etti.

ABD’de Konut Piyasası
ABD’de inşaat izinleri 950,000 olan beklentilerin altında kalarak 918,000 olarak açıklandı ve konut piyasasında kötüleşmeye işaret etti. Bugün ise işsizlik maaşı başvuruları (beklenti:341,000) ve mevcut ev satışları (beklenti: 5.25 milyon TL) takip edilen veriler olacak.

15 Eylül 2013 Pazar

Bist100'e Bu Seviyeden (71600) Girilir mi?


Geçen hafta başında hisse senetlerine yatırım yapmaya karar verenler hafta boyunca ortalama %6.5 getiri elde ettiler. Suriye'de askeri bir müdahalenin öncelikle sınırlı olması fiyatlanırken, değişen politik rüzgar BİST100'e fazlasıyla destek oldu. Şuan hiç kimsenin Suriye'ye müdahale olup olmayacağı konusunda net bir fikri yok, ancak "güçlü" tahminleri var. Nedendir bilinmez, tahmini neredeyse imkansız olan olaylara yönelik, insan fıtratı gereği, kendinden çok daha emin şekilde yorumlarda bulunur. İnsanın kendini kandırması için kazanılmış otokontrol sisteminin bir yansıması olabilir. 

Tahminler üzerinde tartışılabilir ancak tartışmasız olan bir durum varsa o da geçen hafta Suriye krizinin ertelenmiş olmasının bir coşkuya neden olduğudur. Peki borsaya buradan girilir mi (71600)? 

Cevabım şudur ki; Borsaya her seviyeden girilir. Örneğin Özak GYO kazandığı ihalenin ardından bu hafta %100'ün üzerinde prim yaparken, Ford Otosan kamuya açıklanmış kayda değer hiç bir haber yokken çok ucuzladığından olsa gerek yaklaşık %20 prim yaptı ve yatırımcılarına endeksin çok üzerinde getiri imkanı sundular. Özak GYO'nun bu çıkışını öngörmek zor olsa da Ford için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Endeks prim yaparken benzer kazançlar sağlayan hisseleri veya Feniş Alüminyum gibi şirketlerin yatırımcısını nasıl kahrettiğini takip etmişsinizdir.

Kaotik ortamlarda büyük riskli kağıtların peşinden koşmaktansa karlılıklarına gıpta ile bakılan şirketlere yatırım yapmak çok daha akılcıdır. Hem bu tarz şirketleri herkes bilir, çok büyük araştırmalara dahi gerek bırakmaz. Yaptığınız tek şey endeksin düşüşünden etkilenen bu kağıtları toplamak ve küresel iyileşmeyi beklemekten ibarettir. Tabi şirketin önemli haberlerini de mutlaka takip etmelisiniz. 

Teknik olarak geçen hafta 72700 düellosu yaşandı ve aslında kazanan çıkmadı. Gergin bekleyiş devam ediyor. Suriye iyimserliğine rağmen 17-18 Eylül FED toplantısı öncesi yatırımcılar hisselerde pozisyon arttırmak için beklemeye karar verdiler. FED'de azaltım kararı kadar miktar da çok önemli. Yaşanan tüm gelişmeler analiz edildiğinde 10 milyar dolarlık tahvil azaltımının fiyatlanmış olabileceğini düşünüyorum. Açıklanacak karara bu açıdan bakılmalı ve herşeye rağmen piyasanın abartmaktan vazgeçmeyeceği unutulmamalı. 15 milyar doların üzerinde bir azaltım ise endekste 67000 seviyesini gündeme getirebilir. Tersi durumda 5 milyar dolarlık azaltım ya da azaltımın bir sonraki toplantıya kaydırılması 72700 direncinin kırılmasını sağlar ve 75000-76000'e hızlı bir yükseliş olabilir. Saydığım ihtimaller dışında FED yepyeni senaryolar ve sürprizlerle de karşımıza çıkabilir. Stop-Loss'lar da bu yüzden önemli değil mi zaten...

Kritik FED öncesi kendi fikirlerimi paylaşmaya çalıştım ve yaşanan son gelişmeleri, olası senaryolarda yaşanabilecek gelişmeleri kendi penceremden naçizane sunmaya çalıştım. Umarım faydalanabileceğiniz bir yazı olmuştur. 

Bugünün cümlesi "Zararın neresinden dönsek kardır" olsun.. 




5 Eylül 2013 Perşembe

Altın Analizi - 2


Altın ile ilgili daha önce sadece 1 analiz paylaştım ve sonrasında başka analiz paylaşmadım. Altın için senaryo değişikliği olmadığı sürece belirli aralıklarla ve ihtiyaç duyduğum sürece düşündüklerimi varsayımlar altında aktarmaya devam edeceğim. 

Daha önce "1330 doların üzerinde kalıcı olduğu sürece hedef 1420 olduğu grafikten de açıkça görülebiliyor" şeklinde bir ifadeyle Altın hedefimi belirtmiştim. 1420'yi gören altın, önemli gördüğüm bu direnci "sanal kırma" denemeleriyle kırmaya çalışıp 1433'e çıksa da burada kalıcı olamadı ve 1400'ün aşağısın sık sık sarkıyor.
Altın'ı ilerde yükselişe sevk edecek temel senaryonun başında Suriye gerilimi var. Gerilimi arttıracak haberlerde kısa vadeli trade imkanları bundan önce olduğu gibi bundan sonra da olacaktır. Suriye geriliminin Altın piyasasındaki etkisinin ise ancak kısa vadeli (0-2 ay) olabileceği kanısındayım. ABD'nin sınırlı müdahalesi gerçekten de "sınırlı" kalabilirse Altın'ın 1480'i geçmesi çok zor.. Ancak olmasına neredeyse kesin gözüyle baktığım bu müdahale başka risklerin de tetikleyicisi olursa o zaman senaryomuzda köklü değişiklikler yapmak durumunda kalabiliriz. 

Altın'ın temel senaryosunda diğer önemli faktör ise tahvil alım programı. Yani ikinci senaryomuzun başrolünde FED ve Ben Bernanke var. ABD'de verilerin, özellikle de işsizliğin hızla iyileştiğini ve %7'nin yıl sonuna doğru görülebileceğini "ABD işsizlik verisi üzerine" başlıklı yazımda da belirtmiştim. Bugün açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri yine kısa vadeli alım satım yapmak isteyenler için büyük önem arz ediyor. Beklentinin üzerinde ve 190,000 civarında gelecek veri tahvil alımında azaltıma gidileceği beklentilerini körükleyeceğinden Altın'da satışlara neden olabilir.. Umarım öyle de olur.. Çünkü eğer böyle bir durumda Altın'da satışlar sertleşir de 1350 seviyelerine yaklaşırsak alım için muazzam olur. Çünkü bana kalırsa FED zaten Eylül toplantısında en azından 10 milyar dolarlık azaltıma gitmeyi kafasına koydu. 

Her ne kadar piyasamızda "TCMB içerden bilgi almış olabilir, Suriye gerginliği tahvil azaltımını erteletebilir" şeklinde yorumlar yapılıyor olsa da ben buna pek ihtimal vermiyorum. Çünkü eğer bu doğruysa, Gelişmekte olan ülkeler içinde böyle bir bilginin sadece Sn. Erdem Başçı'yla paylaşılmış olması gerekiyor. Aksi halde diğer ülkeler neden para birimlerindeki aşırı değer kaybını önlemek için Faizleri yükseltsin, rezervlerini eritme pahasına büyük montanlı döviz satım ihaleleri ve swap anlaşmaları yapsın ki? Büyümek isteyen ya da büyümeye ihtiyacı olan tek ülke biz miyiz? 

Piyasa abartmayı sevdiği için 1325'ler dahi alım için fırsat olarak değerlendirilebilir. Ancak fazlası mutlaka bizi şüphelendirmeli ve 1280 seviyelerinin yıl sonunda görülebileceği fikrini uyandırmalı. 



Yukarıda yazılanları kısaca özetlemek gerekirse; Altın için belirttiğim varsayımlar ışığında pozitif değilim. Buna rağmen sanal olsa dahi Suriye gerginliği ons bazında 1480 seviyesinin görülme ihrimalini arttırıyor.Ancak tahvil alımlarının kademeli olarak azaltılacağı bir konjonktürde ve Suriye gerilimin sanılanın aksine havada kalacağı bir ortamda Altın düşüş potansiyeli taşımaktadır. İlk tahvil  azaltımına kadar ise 1350 civarına gerileyecek Altın'da alım düşünülebilir. 3,500 ve 10,000 dolarlı hedeflerin önemli banka analistleri tarafından verildiği dönemde Altın'ın eski zirve seviyesinden uzakta olduğunu düşünüyorum.Orta vadede (0-8 ay) Altın'ın 1250 seviyelerine tekrar geleceği kanısındayım. 

Ayrıca yukarıdaki grafikte 1250 seviyesine gelmesi için çok ciddi desteklerin kırılması gerektiği de açıkça görülüyor. Her bir destek seviyesinde dönemlik tepkiler de gelebilir. 1480 seviyesinin görülme ihtimaline rağmen bunların satışlarla karşılaşmasını ve ana trendin düşüş eğiliminde devam edeceğini düşünüyorum.


4 Eylül 2013 Çarşamba

Türkiye'de Dün ve Bugün- Yabancı Banka Raporları

Öncelikle son dakika haberini paylaşmak isterim. 

JP MORGAN'ın favorisi Türkiye
JP Morgan tarafından bugün yayınlanan CEEMEA strateji raporunda, Türkiye’ye ilişkin olarak FED'in varlık alımlarını azaltması ve kur endişelerinin kısa vadede aşağı yönlü etki yapmasını beklendiği ancak, Türkiye’nin uzun vadede CEEMEA bölgesinde favori ülke konumunu koruduğu belirtildi.

JP Morgan, Türkiye’nin uzun vadeli hikâyesini pozitif yapan etkenleri ise; karlı şirketleri, demografik yapısı, uzun vadeli GSYH büyümesi ve ihracatının % 40'nın yaptığı Avrupa'daki toparlanma olarak 4 başlıkta topladı.

JP Morgan'ın uzun vadeli hikâyeleri bakımından tercih ettiği Türkiye’deki hisseler ise, Turkcell, Bim veya Coca Cola, Halkbank, Yapı Kredi, Garanti, Koç Holding ve Sabancı Holding olarak sıralandı.

Bugün 14:30’da Reel Efektif Döviz kuru açıklanacak. Daha önce 114.6 olarak açıklanan verinin 110’nun aşağısına gelmesi bekleniyor. Verinin düşük gelmesi TL’deki değer kaybının fazlalaştığı anlamı taşıyacak. Ayrıca TCMB bugün minumum 50 milyon dolarlık döviz satım ihalesi açacağını duyurdu.

Dün iç piyasada takip edilen en önemli veri TÜFE ve ÜFE verileri oldu. Ağustos ayında TÜFE -0.10% (Beklenti -0.05%) olarak açıklanırken, yıllık bazda %8.17 (Beklenti %8,20) oldu. ÜFE ise ağustos ayında 0.04%, yıllık %6.38 olarak açıklandı. Yılın geri kalan kısmında yükselen kurun ithalat fiyatlarını arttırması bekleniyor. Bunun da enflasyon üzerinde olumsuz etki yapması söz konusu. Ağustos ayı enflasyon verileri iyi gelmesine rağmen, çekirdek enflasyonun yükselmesi de bu görüşü destekler niteliktedir. 

TÜFE ve ÜFE beklentilerden daha iyi gelmesine rağmen dün borsada beklenen yükselişler Suriye’de artan gerginliğin ve kar satışlarının gölgesinde kaldı. Dolar/TL kurunun tekrar yükselmesi ve gösterge tahvil faizinin 9.70’lere çıkması da açıklanan enflasyon verilerine tepki gelmemesinin diğer sebepleri arasında sayılabilir.  

Morgan Stanley Türkiye için Karamsar 
Morgan Stanley yayınladığı raporla Türkiye için büyüme beklentisini aşağı yönlü revize etti. 2013 için beklentinin yüzde 4.4’ten yüzde 3.6’ya çekildiği, 2014 için ise büyüme beklentisi yüzde 4.8’den yüzde 4.0’e revize edildiği açıklandı.

Raporda Türkiye’nin de yer aldığı CEEMA ülkeleri için süper düşük faizli ortamın artık geride kaldığı ve rik iştahının eskisi kadar yüksek olmayacağına değinildi. Borçlanma maliyetlerinin artmasının revizede önemli bir faktör olduğu belirtildi. 

Raporda dikkat çeken diğer ayrıntı ise Türkiye, Güney Afrika ve Ukrayna gibi ülkelerin, Rusya ve Polonya’ya göre daha fazla zorlukla karşı karşıya olduğuna vurgu yapılması oldu. Raporda ayrıca Türkiye’de kurlardaki kırılganlığa dikkat çekilirken, sıkı para politikasının riskli olabileceğine değinildi. 

BofA Merill LyncH Çekimser
BofA Merrill Lynch ise Türkiye'nin bu yıl yüzde 4.2, gelecek yıl yüzde 4.8 büyüyeceğini öngördüğünü açıkladı.


18 Ağustos 2013 Pazar

Altın Analizi- Enflasyon Çelişkisi- Değişen Denklem


Daha önce ilk kez Altın 1340'ı geçtiğinde bir analizimi paylaşmıştım. 1330'un üzerinde kalıcı olunursa uzun vade hedefin fibo direnci olan 1420 olabileceğini söylerken, kısa vadede ilk ana direnç olan 1340-1350 civarındaki dirençten geri dönebileceğini aktarmıştım. Altın 1350 direncini ilk etapta aşamayıp beklediğimden daha fazla düştü. Ancak bu düşüş yükseliş adına özellikle teknik analistlerin çok hoşuna giden ters omuz baş omuz (TOBO) denen formasyona neden oldu. Ancak hiçbir teknik formasyon temel verilerden bağımsız olarak hareket edemez, etmemeli..

Gelecekte oluşması muhtemel riskler arttıkça güvenli liman özelliğini taşıyan yatırım araçlarına talebin artması beklenir. Son zamanlarda bu özelliğinin kalmadığı iddia edilse de hala genel kanı Altın'ın zor zamanlarda ve olağan üstü durumlarda yatırım yapılacak ilk enstrüman olduğu yönündedir. 

Şimdi sizinle zannımca ironik olan bir durumu paylaşmak isterim. Altın uzunca bir süredir ABD'deki özellikle istihdam ve enflasyona bağlı verilerin kötü gelmesinden olumlu (yukarı yönlü) etkilenmekteydi. Çünkü veriler kötü geldikçe FED 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam edecekti. FED'in tahvil alımına devam etmesi ya da kaba tabiriyle para basması ve de genişlemeci politikalara devam etmesi ise ileride küresel enflasyonun daha da artacağı anlamına geldiğinden Altın'a olan talebi arttırıyordu. Peki FED parayı neden basıyor? Enflasyonu arttırmak için (evet enflasyon sebep değil bir sonuç aslında ama Altın için bizi sonuç ilgilendiriyor) ... Yani Altın enflasyona bağlı hareket ediyorsa bir yerde bir terslik vardı. Çünkü ortada iki denklem, ve enflasyon yönlü tek sonuç vardı ama Altın ikisinden birini seçmek zorundaydı.. Yani

1. Denklem: FED para bastıkça enflasyon çıkacak (sonuç: Altın yükselmeli),

2. Denklem: Enflasyon yükselirse FED para basmayacak (sonuç: Altın yükselmeli) 

...ERROR...ERROR...

Tekrar ediyorum arada bir çok denklem ve değişken var ama dediğim gibi sonuca odaklı bir yazı bu ve unutulmamalıdır ki her konuda sonsuz değişken vardır ve hiçbirine önemsiz diyemezsiniz ve hiç birini kesin bir şekilde bilemezsiniz. Bunu ben değil bilim söylüyor. 

Şimdiye kadar Altın, FED'in tahvil alımına bağlı yaratması muhtemel enflasyona göre (1.denklem) fiyatlanıyor gibiydi. Ancak son veriler sonrası yaşanan ABES (!) durum denklemin ikinci kısmının aktifleşmiş olabileceğini gösteriyor. 

Yani ABD'de tahvil alımı artık azalsa da kalıcı bir enflasyonun endüstriye enjekte edildiğine piyasa inanmaya başlamış olabilir. Bu bir önceki BIST için Alım önerdiğim yazı ile de örtüşmekte. Çünkü piyasadaki son dalgalanma aynı zamanda şu anlama da geliyor: "Tahvil alımı yeterince fiyatlandı."

Sonsuz varsayımların bizi tek doğruya götürdüğü şanslı bir hayatın bizlerin olması dileğiyle.. 


16 Ağustos 2013 Cuma

15 Ağustos'taki Sert Dalgalanma Üzerine-Eur/USD- Avrupa ve Küresel piyasalar

Eur/USD
Dün birçok tarafta olduğu gibi Eur/USD tarafında da dalgalı ve
bir o kadar da şaşırtıcı hareketlenmeler yaşandı. ABD'de olumlu gelen veriler
tahvil alımını azaltıcı yönde beklentileri güçlendirdiğinden tahmin edileceği
gibi doları kuvvetlendirdi ve parite 1.3200'ye kadar geriledi. Ancak sonrasında
ters yönde pozisyonlar emtia piyasalarının birçoğunda olduğu gibi Eur/Usd paritesinde
de alınmaya başlandı. DXY dolar endeksinde 82.0 direnci kırılmadıkça parite
için de yukarı yönlü beklentinin devam etmesi gerektiği kanaatindeyim. Dün
teknik anlamda bu direncin de gücünü gösterdiği bir gün oldu. 82'ye kadar
yaklaşşa da yükseliş, buradan 81'e doğru gevşeme oldu. Parite de 1.3200 den
destek alıp 1.3340'a yükseldi. Dün yaşanan tüm bu olaylar göz önüne alındığında
paritenin 1.3400 hedefinin daha da güçlendiğini düşünüyorum. Günün şuan ki
saatlerine kadar pariteye baktığımızda 1.3340 civarında, DXY dolar endeksinin
de 81.3 civarında yatay seyir izlediğini görebiliriz.
 Avrupa Referanslı Küresel Piyasalar
 Dün Avrupa tarafında açıklanan tek önemli veri İngiltere
perakende satışlarıydı. Yıllık ve çeyreklik olarak beklentileri aşan veriler,
ABD tarafından gelen iyi verilerin gölgesinde kaldı. ABD de enflasyonun
beklentileri karşılaması ve istihdamın beklenenden daha hızlı
iyileşmesi Avrupa piyasaları tarafından hoş karşılanmadı. Hisse senedi
borsalarında %1'e yaklaşan kayıplar gözlenirken, asıl şaşırtıcı olan ise
iyileşen ekonomik görünüme rağmen ABD borsalarında da %1'in üzerinde kayıplar
yaşanmasıydı. Çünkü piyasada son oluşan algı ABD verilerinin artık ABD
borsalarını zirveye taşıdığı yönündeydi. Dün
bu anlamda da bazı tabuların yıkıldığı bir gün oldu. ABD 10 yıllıkları ise 2.80'i gördü ve
artık %3 seviyelerini görmemize çok kalmadı. Çünkü grafikte de görebileceğiniz
önemli seviyenin aşıldığı söylenebilir. Ancak "Boğa Tuzağı"
olmadığından emin olmak lazım. Malum
bu aralar piyasalar tuzaklarla dolu. 
Avrupa borsalarında senet bazlı da sert düşüşler yaşandı. Düşük
kar açıklayan bazı önemli şirketler %3'ün üzerinde düşüş yaşarken, Mısır'la
ticari ilişkilerde bulunan şirketlerde kayıplar daha fazlaydı. Mısır'daki
olaylar giderek daha da derinleştiğinden petrol fiyatları yükselmekte ve
küresel bozulmayı desteklemektedir. Dün tahvil alımının azaltılacağı
endişelerine ek olarak ABD dahil neredeyse tüm borsaların kayıplar yaşamasının
altındaki nedenlerden biri de saydığımız faktörler
olabilir.  Mısır'daki olayların Altın ve Petrol üzerindeki olası etkileri üzerine
Twitter hesabımdan bugün paylaştığım 5 maddelik argümanları da buraya not düşmek
isterim:
1)Eğer #Altın ve #petrol gerçektn #Mısır'daki olaylardan etkileniyorsa,#islam alemi için çok önemli olan #Cuma gününde(bugün),çıkış yaşamalı
 
2)Müslüman kardeşler önderliğinde sokakları bırakmayan #darbe karşıtları ve öldürmeyi kendinde hak gören ve bunun için güvenlik güçlerine teşekkür dahi eden bir yönetim kadrosundan bahsediyoruz.
 
3)Bugün #Cuma namazından sonra ve son katliamın da etkisiyle gösteriler daha kalabalık daha şiddetli protestolar altında devam edecektir.
 
4)Hatta öbek öbek toplanmış Mısırlılar bazı devlet dairelerine de yürüyecektir. Hükümetin ise müdahalesi ne yazık ki kaçınılmazdır
 
5)Tüm bu şartlar düşünüldüğünde eğer #Altın ve #petrol #Mısır dan etkileniyorsa çıkış yaşamalı..
 
Ayrıca Avrupa tarafında unutulmaması gereken bir diğer konu da son dönemde ciddi toparlanma emarelerinin olduğu ve bu durumun Stoxx Europe 600 endeksini %10un üzerinde değerlendirdiğidir. Dolayısıyla dünkü riskler Avrupa'ya yatırım yapan yatırımcılar tarafından kolaylıkla satılmış olabilir. Yani bir nevi olası riskler göz önünde bulundurulup kar satışları yapılmış olabilir.
 

Risklerin daim olduğu hayatta, tuzaklara girmeden, insanlar ölmeden, borsalar düşmeden kazanmak dileğiyle...

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Borsa da Yeşil Işık yandı "AL"

Uzun aradan sonra daha olumlu bir senaryoyu nihayet paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. 78000'e doğru yaşadığımız son yalancı baharın ardından tekrar eski ve önemli seviye olan 73000'e geri dönmüş bulunuyoruz. 74400 bir kaç kez test edilse de bu yükselişler bayram öncesi cılız kaldı ve hacimsiz işlemler yükselişin altını dolduramadı. Ancak son söyleyeceğimi önceden söylemek istiyorum; "Bayramdan sonra orta vadede coşabiliriz". 
Aslında bakarsanız temel senaryomuzda büyük değişiklikler yok. Daha doğrusu borsamızı omuzlayabilecek bir hikaye aradığınızda bulmakta zorlanabilirsiniz. ABD Eylül'de tahvil alımlarını büyük ihtimalle aylık 85 milyar dolardan aşağıya çekecek. FED yönlü riskler hala mevcut. 
Ancak bu noktada şu soruyu sormak istiyorum: Deprem riski taşıyan bir evin değerinin Deprem öncesi 93.500 USD olduğunu düşünün. Deprem sonrası hasar gören evin talibi azalacaktır. Depremden dolayı psikolojisi bozulmuş ev sahibi evini satmak istesin ve açık ihale usülü bu satışın aylarca sürdüğünü varsayalım. Gelen en yüksek teklif: 80.000 USD; en düşük teklif: 70.000 USD.. Siz bu evi şuan 73500 USD'ye alır mıydınız?
Borsamızın durumu tam da buna benziyor ve aslında cevabını aradığımız soru bu kadar zor. Eminim hepimiz evin durumu, hasarın derecesi, uzmanların bir sonraki depremin acaba ne zaman geleceğini düşünüyor oldukları, hangi semtte olduğu ve semtin gelecekte nasıl bir potansiyel taşıdığı gibi türlü türlü soruları kendimize sorduk. Bazen borsa çok soyut düşünülür ve sorulması gereken sorular sorulmadan ciddi yatırım yapılır.

Benim uzun zamandır bu soruya cevabım "orta vadede henüz alım yapmam" şeklindeydi. (Verdiğim vadelere dikkat edilmesi gerektiği kanısındayım. Çünkü bundan önceki yazılarımda 73000'den 78000'e giden süreçte kısa vadede yükseliş beklediğimi belirtmiştim ancak uzun vadede temel senaryomun hala yükselişi desteklemediğini yazdım.) Ancak artık yükseliş için zeminin yavaş yavaş oluştuğunu gözlemliyorum. 93500'den sonra borsamızda tam bir kaos yaşadık anlamlı anlamsız sert satışlar gerçekleşti. Zaten kaos teoreminde de düzensizlik (aynı zamanda bir düzen) ve dengesizlik (aynı zamanda denge) vardır. Ancak bu dengesizliğin borsada çok uzun sürmemesi ve belli safların tutulması beklenir. Buna rağmen kırılgan olan ekonomimizin katkılarıyla bu dengesizliği dibine kadar doya doya yaşadık ve bence olması gerekenden daha fazla Al-Sat yaptık. Grafikte yatay giden borsanın yön bulmakta zorlandığını görebilirsiniz. Yaşanan süreçte bir çok olumsuzluklar hem küresel hemde iç pazarda yaşandı ancak buna rağmen 70.000'in aşağısına inilmedi. Çift hanelere yaklaşan gösterge faiz, siyasi gerginlikler, FED (Bernanke)'den bence net tavırlarla küresel likiditenin kısılacağı beklentisi, iyileşen ABD istihdamı (%7.4), 2 TL'ye yaklaşan Dolar/TL, güven veremeyen TCMB politikaları, 2.70'i aşan ABD 10 yıllıkları ve daha sayamadığım sizin aklınıza gelen bir çok olumsuzluklar... Eee daha ne olabilir???

Tüm bu olumsuzlukların artık fiyatlandığını düşünüyorum. Üstelik İngiltere önderliğinde toparlanan Avrupa da cabası. Asya'ya değinmek istemiyorum, o hala tam bir kapalı kutu. Size ipucu olması sebebiyle bankaların her yıl sonundaki ve carı fiyattan F/K'larını da veriyorum. Normalde lineer olarak verilmesi gerektiğinin farkındayım grafiğin, şuan ki süreksiz olan grafiği dediğim gibi sadece ipucu olması sebebiyle veriyorum. Banka F/K ları ile ilgili çok daha ayrıntılı analizler yapmaktayım ve bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.  Şuanki sonuçlar ise alım için fırsat olduğunu söylemekte.. 

Bundan sonra yazacaklarım da en az yukarıda yazdıklarım kadar önemli. Disiplinsiz davranılması durumunda çok büyük kayıplar yaşayabilirsiniz. Borsa şuan 73500 civarında 
YEŞİL IŞIK: Yükseliş başlayacak +73500

SARI IŞIK: Dikkatli ve hazırlıklı olunmalı 70000-72000

Kırmızı IŞIK: -70000 Stoplar mutlaka çalışmalı ve önce 68000, sonra 65000 ve hatta sertleşirse satışlar yeni dip olarak 60000 görülebilir.

Kendi kazanımlarımızın başkalarının kaybına sebep vermemesi dileğiyle..