Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, benim kişisel görüşlerime dayanmaktadır.

1 Ekim 2013 Salı

ABD Kepenk Kapattı da N'oldu?

Dün ABD'de senato; sağlık reformunun bir yıl ertelenmesi ile ilgili tasarıyı reddetti ve ABD hükümeti kepenk kapatmış oldu. Dün S&P tarafından yapılan açıklamada Borç tavanı sorunu not görünümünü etkilemez dendi. ABD´de federal hükümet memurlarının yaklaşık yüzde 40´ı (yaklaşık 825 bin memur) zorunlu görev bırakacak. Ayrıca ABD'nin bütçe konusundaki anlaşmazlığının günlük maliyetinin 300 milyon doları bulabileceği konuşuluyor. Cuma tarım dışı istihdam verileri dahi yayınlanmayabilir.”

Bu sabah piyasalara baktığımızda havanın ılımlı olduğunu ve herhangi bir sert hareketlilik yaşanmadığını görüyoruz. Dolar kuru sakin, Asya'da panik yok, Altın'da hareketler temiz, ABD vadelileri primli.

Dolayısıyla Bugün Bist100’de de 73500 desteği önemini korumaya devam edecektir. Olası düşüşler 70.000-73500 aralığında alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Ancak önümüzdeki dönemde 70.000’in aşağısı paniğe sebep olur.

Dün ABD'de senato; "Obamacare" olarak bilinen Obama'nın sağlık reformunun bir yıl ertelenmesi ile ilgili tasarıyı reddetti ve ABD hükümeti kepenk kapatmış oldu. ABD hisse senedi endeksleri hükümetin bugün çalışamaz duruma gelebileceği endişesiyle günü ekside kapatmışlardı.
S&P 500 endeksi %0,60 değer kaybederken, Dow Jones % 0,84 kayıpla günü tamamladı. Nasdaq endeksi ise % 0,27 oranında düşüş yaşadı.

S&P: "Borç tavanı sorunu not görünümünü etkilemez"
Borç tavanı endişelerinin gölgesinde S&P'den gelen açıklama piyasaları sınırlı da olsa rahatlattı. Yapılan açıklamada, ABD borç tavanına ilişkin süren tartışmaların ülkenin notunu değiştirmesinin muhtemel olmadığı kaydedildi.
Dün açıklanan Chicago PMI 54 olan beklentilerden daha iyi gelerek 55.7 olarak açıklandı ve 4 ayın zirvesine çıkmış oldu. Bugün ise günün en önemli verisi olarak ISM imalat endeksi öne çıkıyor. Daha önce 55.7 olarak açıklanan veri için beklentiler 52.4-56.5 aralığını işaret ediyor. PMI verilerine benzer olarak ISM imalat endeksinin de 50’nin üzerinde gelmesi genişlemeyi işaret etmektedir.

Harvard Üniversitesi ekonomi profesörü ve eski Ekonomi Danışmanları Konseyi Başkanı Martin Feldstein'a göre Fed´in mevcut politikası ancak 2014 yılında tahvil azaltımının başlayacağını gösteriyor. Dolayısıyla, Feldstein, Fed´in gelecek yıla kadar aylık 85 milyar dolar düzeyindeki tahvil alımlarını olduğu gibi devam edeceğini düşünüyor.

Bank of America (BofA) satış ağırlıklı bir dönem bekliyor.

BofA raporunda geçtiğimiz Cuma itibariyle yatırımcının gerilimin arttığı kaydedildi. Riskli varlıkların baskı altında olduğu vurgulanan raporda tahvil piyasasının tekrar güvenli liman olarak öne çıkabileceği düşünülüyor.  Ayı tarafında 10 yıllıklarda yüzde 2.54-2.46 seviyeleri beklenirken boğa tarafında ise yüzde 2.76-2.78 seviyesi öngörülüyor.

23 Eylül 2013 Pazartesi

Dolar / TL - (USDTRY) - Analiz

Dolara yatırım yapmak isteyenler ya da sürekli olarak işin gereği olarak döviz borçlusu-alacaklısı konumunda olanlar için USDTRY (Dolar/TL) ‘yi incelemek istedim.


Öncelikli olarak belirtmem gereken konu TCMB’de (T.C. Merkez Bankası) var olan bilgilerin hiçbir finansal kuruluşta olamayacağıdır. Dolayısıyla TCMB Başkanı Sn. Erdem Başçı’nın yıl sonu için hedef gösterdiği 1.92 TL’nin en önemli hedef olduğunu belirtmek gerekir. Ancak bu hedefin doğrudan Sn. Başçı’ya ait olduğunu ve TCMB kayıtlarında böyle bir hedefe yer verilmediğini unutmayalım.

Merkez Bankaları zaman zaman Dövize Sn Başçı’nın yaptığı gibi “sözel” müdahalelerde bulunmakta ve piyasayı bu anlamda speküle edebilmektedir. (Buradaki speküle ifadesi olumsuz algılanmamalıdır).


Teknik olarak incelendiğinde ise 3 kanal dikkat çekmektedir. Her kanal ayrı bir vadeye işaret etmektedir. Yeşil renkli kesik çizgili kanal “Uzun Vade”, beyaz renkli kanal “Orta Vade” ve kırmızı renkli kanal “Kısa Vade”yi göstermektedir. Yatırımcılar, doları, kendi risk profillerine göre ya da elindeki işin niteliğine göre belirttiğim vadelerde takip edebilirler.

Kısa vadedeki toparlanma güçlü görünüyor. FED’in (Amerika Merkez Bankası) tahvil alımlarına 85 milyar dolarla aynen devam etme kararı USDTRY’yi 1.95’in altına düşürdü. Ancak bu karara rağmen Dolar hızla 1.99’a kadar yükseldi. Şuan 1.9880’den işlem gören Dolar’ın kısa zamanda tekrar 2 TL’nin üzerine çıkması muhtemel. Ancak mevcut seviyede 200 saatlik değişken hareketli ortalama direnci var. 1.9730 ise en yakın destek olarak göze çarpıyor.

Orta vadede Başçı’nın sözel müdahalesi ve Dolar’ın diğer tüm para brimlerine karşı değer kaybetmesinin etkilerini gözlemliyoruz. Orta vadede kanal hedefi güçlü toparlanmanın da desteğiyle 2.02 TL’yi gösteriyor. Düşüşlerin ise sınırlı olabileceği izlenimi yaratıyor ve bu durumda 1.9600’nın altına sarkma olması çok muhtemel görünmüyor. 

Uzun vadede ise yönümüz yine yukarı. Doların 2.05 TL’ye uzun vadede (belki yıl sonuna kadar) gelmesi beklenebilir. Ancak uzun vadeli düşünüyorsak TCMB politikalarını da dikkatle takip etmeliyiz. Olası faiz artırımları Uluslar arası Fisher etkisi yaratması beklenebileceğinden yükseliş senaryosunu iptal edebilir ve 1.9500 gündeme gelebilir. TCMB'nin hali hazırda gündeminde faiz artırım kararı bulunmamaktadır. Ayrıca dünyayı dolara boğan FED’in yavaş yavaş bu paraları çekmeye karar verdiğini de unutmayalım. Bu durum da dolara olan talebi arttıracağından 2.05 hedefini kuvvetlendirmektedir.

Özetle;
Kısa vade bant aralığı: 1.9730-2.00
Orta vade bant aralığı: 1.96 - 2.02
Uzun vade bant aralığı: 1.95 – 2.05

Not: Uzun vadede kanalın alt bandı olan 1.95’in çok yakın bir hedef olması dikkatinizi çekmiş olabilir. Bunun kırılması durumunda sırasıyla 1.92 ve 1.90 takip edilmelidir.

Bist100 Analiz

Herhangi bir grafikte sert iniş çıkışlar belirdiğinde, TEPE ve DİP seviyeler herkesçe kabul gördüğünde kullanılacak bir numaralı enstrüman bellidir: "Fibonacci" 

Dip-tepe noktalarının kısa zamanda oluşumu ve ikisi arasındaki dalga boyunun fazlasıyla büyük olması krizin başka bir tanımı olarak görülebilir. Küçük yada büyük ortada kriz diye adlandırabileceğimiz bir durum varsa mantıklı işlemler azalmış demektir. Böyle durumlarda zarar her zamankinden daha fazla olur. Mantık yerini duygusallığa bırakmış, inandığınızı söyleyemez, söyleseniz de tersini sıkça yaparsınız. İşte böyle bir anda grafiklerin dilinden ve toplumun psikolojisinden en iyi Fibonacci anlar. Ekonomiyi çok iyi takip etsek dahi teknik oluşumları gözden kaçırmamak gerekir. Çünkü maalesef tam piyasadan söz edemiyoruz ve bilgiler kısıtlı. Herşeyi bilemediğimiz sürece teknik analizden vazgeçemeyiz.

   

22 Ağustosta twitter hesabımdan yukarıdaki grafiği paylaşmıştım. O sıralar borsa 70.000 deydi. Yukarıdaki seviyelerin o dönem için hayati destek ve direnç seviyeleri olduğunu belirtmiştim. Dönüp "Hangi seviyeler akılda kaldı?" diye sorduğumuzda ilk olarak gerçekten de 70.000 desteği öne çıkıyor. Kırıldığında durum içler acısıydı. 68000'de destekler olduğu söylense de çalışan tek desteğin 65000 olduğunu hatırlayalım. Bir kez sarkma oldu ancak 63 binlerden gelen tepki sert oldu. Öyle ki ilk oyalanma tekrar 70.000-72000 aralığında oldu, sonrasında "Summers" ın adaylıktan çekilmesiyle 75000-75500 aralığında kaldık. Şuan ise FED'in de desteğiyle 80.000'i aştık ve hafif düzeltmesini yaşıyoruz. Yeni zirvemiz 80.000-81.000'de oluştu. Sonuç olarak söz konusu seviyeler bir bir rüştünü ispatladı. Teknik bunları söylerken başka bir şey ile ilgilenmedi. Bizim yapacağımız ise trendleri iyi takip edip destek ve dirençlerde pozisyon tazelemek olmalı. 

"Bence bu direnç kırılır" şeklinde akıl yürütmeler istesek de istemesek de yapacağız elbet. Ancak burada önemli olan kırılmaması durumunda sırasıyla: 
1. Yanlış düşünmüşüm 
2. Pozisyon değiştirmeliyim-Beklemeliyim 
3. O halde zarara katlanmalıyım

diyebilmektir. 

1 ve 2 nolu hamlelerde yatırımcılar genelde problem yaşamasa da 3 nolu hamle için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Stop/Loss'lar belirleyemiyorsanız ve belirlemenize rağmen riayet edemiyorsanız, hele de çok kısa vadeli yatırımları tercih ediyorsanız, üzgünüm ama bence bu sevdadan vazgeçin!... Yeni bir kısa vadeli zirve oluştuğundan sağlıklı bir analize tekrar ihtiyaç doğdu. Bist100'de son dönemlerde sıkça rastladığımız yeni bir Boşluk (gap) oluştu. Bunun önemini bilmeyenler için kısaca belirtmek gerekir ki teknik analizciler bu boşluğun er yada geç bir gün mutlaka dolacağını söyler. Gerçekten de büyük bir yüzdeyle bu boşluğun dolduğu görülür. Ancak dolmayan boşluklara da rastlanmaktadır. Dolayısıyla ilk etapta bu boşluk dolacaksa 75000'e gerileme beklemeliyiz. Ancak boşluk dolmaz da yeni bir zirve olursa, bu boşluğun kısa zamanda dolmaması yüksek ihtimaldir. 

Son dönemlerde veriye aşırı duyarlı hale gelen borsamızda veri takip etmeye de devam edeceğiz. Perşembe gününe kadar ABD'de dayanıklı tüketim malları ve yeni konut satışları etkili olacak. Ancak bu haftanın yıldızı yine Perşembe günü açıklanacak işsizlik maaşı başvurularına ek olarak ABD büyüme verileri olacak. Ancak son iki haftaya nazaran söz konusu verilerin etkilerinin daha az olmasını bekliyorum. Çünkü veriler iyi ya da kötü gelse dahi Ekim'de azaltım olur mu-olmaz mı şeklinde yorumlar sınırlı kalır. Bernanke bir kaç gün önce verilerin yeterli olmadığından bahsetmişken açıklanacak bir kaç veri FED'in tavrını değiştirmeyecektir. En azından beklenti bu yönde olacaktır. 

Yeni haftanın güzel kazançlar getirmesi dileğiyle...

19 Eylül 2013 Perşembe

FED Tahvil Alımını Azaltmadı

"FED, tahvil alım miktarına azaltım yapmadan devam etme kararı aldı. Kararın ardından Dow Jones ve S&P 500 tarihi zirve seviyeden kapanış yaptı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yaklaşık 10 puan geriledi. Bernanke yaptığı konuşmada “Ekonomik görünüm daha fazla güven kazanır ise, azaltım bu yıl içinde olabilir” şeklinde ifadeler kullandı. Bugün yine kaldığımız yerden işsizlik maaşı başvurularını ve mevcut ev satışlarını takip etmeye devam ediyor olacağız."

Dün sona eren toplantının ardından FED, tahvil alım miktarına azaltım yapmadan devam etme kararı aldı. Son genişleme ile beraber FED aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştiriyordu. Piyasada genel beklenti 10-15 milyar dolarlık bir azaltımın dün başlayacağı yönündeydi. Dolayısıyla dünkü gelişme “sürpriz” olarak nitelendirildi.

Kararın ardından Altın hızla 1300’lü seviyelerden 1350’ye sıçrarken, Dolar/TL 1.95’in altına sarktı. Benzer etkiler ABD hisse senedi piyasalarında da yaşandı. Dow Jones ve S&P 500 tarihi zirve seviyeden kapanış yaptı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yaklaşık 10 puan geriledi.

Tahvil alımının yanı sıra FED gelecek adına öngörülerini de paylaştı. FED yetkilileri büyümenin 2013'de yüzde 2.0-2.3, 2014'te yüzde 2.9-3.1 ve 2015'de yüzde 3.0-3.5 olmasını beklerken; işsizlik oranının 2013'de yüzde 7.0-7.1, 2014'te yüzde 6.4-6.8 ve 2015'de yüzde 5.9-6.2 olacağını öngördü.

Karar sonrası Bernanke’nin konuşması dikkatle takip edildi.
Konuşmada en çok dikkat çeken konu; Bernanke’nin “işsizlik oranının kabul edilebilir seviyelerin üzerinde”  ve buna rağmen “ekonomik görünüm daha fazla güven kazanır ise, azaltım bu yıl içinde olabilir” şeklindeki ifadeleri oldu. Bernanke ayrıca, önümüzdeki toplantılarda temel görünümün tahvil alımlarında azaltımı gerektirip gerektirmediğine bakacaklarını söylerken, istihdam piyasasında iyileşme olduğunu ancak cari şartların tatmin edici olmadığını belirtti.

Faiz oranları beklendiği gibi %0.25’te sabit bırakıldı.        
FED, ekonomide ilerlemenin sürdürülebilir olduğunu görene kadar bekleme kararı aldı. FED'in 17 yöneticisinden 14'ü faiz oranlarını 2014 sonunda %0.25 veya altında olarak tahmin etti.

ABD’de Konut Piyasası
ABD’de inşaat izinleri 950,000 olan beklentilerin altında kalarak 918,000 olarak açıklandı ve konut piyasasında kötüleşmeye işaret etti. Bugün ise işsizlik maaşı başvuruları (beklenti:341,000) ve mevcut ev satışları (beklenti: 5.25 milyon TL) takip edilen veriler olacak.

15 Eylül 2013 Pazar

Bist100'e Bu Seviyeden (71600) Girilir mi?


Geçen hafta başında hisse senetlerine yatırım yapmaya karar verenler hafta boyunca ortalama %6.5 getiri elde ettiler. Suriye'de askeri bir müdahalenin öncelikle sınırlı olması fiyatlanırken, değişen politik rüzgar BİST100'e fazlasıyla destek oldu. Şuan hiç kimsenin Suriye'ye müdahale olup olmayacağı konusunda net bir fikri yok, ancak "güçlü" tahminleri var. Nedendir bilinmez, tahmini neredeyse imkansız olan olaylara yönelik, insan fıtratı gereği, kendinden çok daha emin şekilde yorumlarda bulunur. İnsanın kendini kandırması için kazanılmış otokontrol sisteminin bir yansıması olabilir. 

Tahminler üzerinde tartışılabilir ancak tartışmasız olan bir durum varsa o da geçen hafta Suriye krizinin ertelenmiş olmasının bir coşkuya neden olduğudur. Peki borsaya buradan girilir mi (71600)? 

Cevabım şudur ki; Borsaya her seviyeden girilir. Örneğin Özak GYO kazandığı ihalenin ardından bu hafta %100'ün üzerinde prim yaparken, Ford Otosan kamuya açıklanmış kayda değer hiç bir haber yokken çok ucuzladığından olsa gerek yaklaşık %20 prim yaptı ve yatırımcılarına endeksin çok üzerinde getiri imkanı sundular. Özak GYO'nun bu çıkışını öngörmek zor olsa da Ford için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Endeks prim yaparken benzer kazançlar sağlayan hisseleri veya Feniş Alüminyum gibi şirketlerin yatırımcısını nasıl kahrettiğini takip etmişsinizdir.

Kaotik ortamlarda büyük riskli kağıtların peşinden koşmaktansa karlılıklarına gıpta ile bakılan şirketlere yatırım yapmak çok daha akılcıdır. Hem bu tarz şirketleri herkes bilir, çok büyük araştırmalara dahi gerek bırakmaz. Yaptığınız tek şey endeksin düşüşünden etkilenen bu kağıtları toplamak ve küresel iyileşmeyi beklemekten ibarettir. Tabi şirketin önemli haberlerini de mutlaka takip etmelisiniz. 

Teknik olarak geçen hafta 72700 düellosu yaşandı ve aslında kazanan çıkmadı. Gergin bekleyiş devam ediyor. Suriye iyimserliğine rağmen 17-18 Eylül FED toplantısı öncesi yatırımcılar hisselerde pozisyon arttırmak için beklemeye karar verdiler. FED'de azaltım kararı kadar miktar da çok önemli. Yaşanan tüm gelişmeler analiz edildiğinde 10 milyar dolarlık tahvil azaltımının fiyatlanmış olabileceğini düşünüyorum. Açıklanacak karara bu açıdan bakılmalı ve herşeye rağmen piyasanın abartmaktan vazgeçmeyeceği unutulmamalı. 15 milyar doların üzerinde bir azaltım ise endekste 67000 seviyesini gündeme getirebilir. Tersi durumda 5 milyar dolarlık azaltım ya da azaltımın bir sonraki toplantıya kaydırılması 72700 direncinin kırılmasını sağlar ve 75000-76000'e hızlı bir yükseliş olabilir. Saydığım ihtimaller dışında FED yepyeni senaryolar ve sürprizlerle de karşımıza çıkabilir. Stop-Loss'lar da bu yüzden önemli değil mi zaten...

Kritik FED öncesi kendi fikirlerimi paylaşmaya çalıştım ve yaşanan son gelişmeleri, olası senaryolarda yaşanabilecek gelişmeleri kendi penceremden naçizane sunmaya çalıştım. Umarım faydalanabileceğiniz bir yazı olmuştur. 

Bugünün cümlesi "Zararın neresinden dönsek kardır" olsun.. 




5 Eylül 2013 Perşembe

Altın Analizi - 2


Altın ile ilgili daha önce sadece 1 analiz paylaştım ve sonrasında başka analiz paylaşmadım. Altın için senaryo değişikliği olmadığı sürece belirli aralıklarla ve ihtiyaç duyduğum sürece düşündüklerimi varsayımlar altında aktarmaya devam edeceğim. 

Daha önce "1330 doların üzerinde kalıcı olduğu sürece hedef 1420 olduğu grafikten de açıkça görülebiliyor" şeklinde bir ifadeyle Altın hedefimi belirtmiştim. 1420'yi gören altın, önemli gördüğüm bu direnci "sanal kırma" denemeleriyle kırmaya çalışıp 1433'e çıksa da burada kalıcı olamadı ve 1400'ün aşağısın sık sık sarkıyor.
Altın'ı ilerde yükselişe sevk edecek temel senaryonun başında Suriye gerilimi var. Gerilimi arttıracak haberlerde kısa vadeli trade imkanları bundan önce olduğu gibi bundan sonra da olacaktır. Suriye geriliminin Altın piyasasındaki etkisinin ise ancak kısa vadeli (0-2 ay) olabileceği kanısındayım. ABD'nin sınırlı müdahalesi gerçekten de "sınırlı" kalabilirse Altın'ın 1480'i geçmesi çok zor.. Ancak olmasına neredeyse kesin gözüyle baktığım bu müdahale başka risklerin de tetikleyicisi olursa o zaman senaryomuzda köklü değişiklikler yapmak durumunda kalabiliriz. 

Altın'ın temel senaryosunda diğer önemli faktör ise tahvil alım programı. Yani ikinci senaryomuzun başrolünde FED ve Ben Bernanke var. ABD'de verilerin, özellikle de işsizliğin hızla iyileştiğini ve %7'nin yıl sonuna doğru görülebileceğini "ABD işsizlik verisi üzerine" başlıklı yazımda da belirtmiştim. Bugün açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verileri yine kısa vadeli alım satım yapmak isteyenler için büyük önem arz ediyor. Beklentinin üzerinde ve 190,000 civarında gelecek veri tahvil alımında azaltıma gidileceği beklentilerini körükleyeceğinden Altın'da satışlara neden olabilir.. Umarım öyle de olur.. Çünkü eğer böyle bir durumda Altın'da satışlar sertleşir de 1350 seviyelerine yaklaşırsak alım için muazzam olur. Çünkü bana kalırsa FED zaten Eylül toplantısında en azından 10 milyar dolarlık azaltıma gitmeyi kafasına koydu. 

Her ne kadar piyasamızda "TCMB içerden bilgi almış olabilir, Suriye gerginliği tahvil azaltımını erteletebilir" şeklinde yorumlar yapılıyor olsa da ben buna pek ihtimal vermiyorum. Çünkü eğer bu doğruysa, Gelişmekte olan ülkeler içinde böyle bir bilginin sadece Sn. Erdem Başçı'yla paylaşılmış olması gerekiyor. Aksi halde diğer ülkeler neden para birimlerindeki aşırı değer kaybını önlemek için Faizleri yükseltsin, rezervlerini eritme pahasına büyük montanlı döviz satım ihaleleri ve swap anlaşmaları yapsın ki? Büyümek isteyen ya da büyümeye ihtiyacı olan tek ülke biz miyiz? 

Piyasa abartmayı sevdiği için 1325'ler dahi alım için fırsat olarak değerlendirilebilir. Ancak fazlası mutlaka bizi şüphelendirmeli ve 1280 seviyelerinin yıl sonunda görülebileceği fikrini uyandırmalı. 



Yukarıda yazılanları kısaca özetlemek gerekirse; Altın için belirttiğim varsayımlar ışığında pozitif değilim. Buna rağmen sanal olsa dahi Suriye gerginliği ons bazında 1480 seviyesinin görülme ihrimalini arttırıyor.Ancak tahvil alımlarının kademeli olarak azaltılacağı bir konjonktürde ve Suriye gerilimin sanılanın aksine havada kalacağı bir ortamda Altın düşüş potansiyeli taşımaktadır. İlk tahvil  azaltımına kadar ise 1350 civarına gerileyecek Altın'da alım düşünülebilir. 3,500 ve 10,000 dolarlı hedeflerin önemli banka analistleri tarafından verildiği dönemde Altın'ın eski zirve seviyesinden uzakta olduğunu düşünüyorum.Orta vadede (0-8 ay) Altın'ın 1250 seviyelerine tekrar geleceği kanısındayım. 

Ayrıca yukarıdaki grafikte 1250 seviyesine gelmesi için çok ciddi desteklerin kırılması gerektiği de açıkça görülüyor. Her bir destek seviyesinde dönemlik tepkiler de gelebilir. 1480 seviyesinin görülme ihtimaline rağmen bunların satışlarla karşılaşmasını ve ana trendin düşüş eğiliminde devam edeceğini düşünüyorum.


4 Eylül 2013 Çarşamba

Türkiye'de Dün ve Bugün- Yabancı Banka Raporları

Öncelikle son dakika haberini paylaşmak isterim. 

JP MORGAN'ın favorisi Türkiye
JP Morgan tarafından bugün yayınlanan CEEMEA strateji raporunda, Türkiye’ye ilişkin olarak FED'in varlık alımlarını azaltması ve kur endişelerinin kısa vadede aşağı yönlü etki yapmasını beklendiği ancak, Türkiye’nin uzun vadede CEEMEA bölgesinde favori ülke konumunu koruduğu belirtildi.

JP Morgan, Türkiye’nin uzun vadeli hikâyesini pozitif yapan etkenleri ise; karlı şirketleri, demografik yapısı, uzun vadeli GSYH büyümesi ve ihracatının % 40'nın yaptığı Avrupa'daki toparlanma olarak 4 başlıkta topladı.

JP Morgan'ın uzun vadeli hikâyeleri bakımından tercih ettiği Türkiye’deki hisseler ise, Turkcell, Bim veya Coca Cola, Halkbank, Yapı Kredi, Garanti, Koç Holding ve Sabancı Holding olarak sıralandı.

Bugün 14:30’da Reel Efektif Döviz kuru açıklanacak. Daha önce 114.6 olarak açıklanan verinin 110’nun aşağısına gelmesi bekleniyor. Verinin düşük gelmesi TL’deki değer kaybının fazlalaştığı anlamı taşıyacak. Ayrıca TCMB bugün minumum 50 milyon dolarlık döviz satım ihalesi açacağını duyurdu.

Dün iç piyasada takip edilen en önemli veri TÜFE ve ÜFE verileri oldu. Ağustos ayında TÜFE -0.10% (Beklenti -0.05%) olarak açıklanırken, yıllık bazda %8.17 (Beklenti %8,20) oldu. ÜFE ise ağustos ayında 0.04%, yıllık %6.38 olarak açıklandı. Yılın geri kalan kısmında yükselen kurun ithalat fiyatlarını arttırması bekleniyor. Bunun da enflasyon üzerinde olumsuz etki yapması söz konusu. Ağustos ayı enflasyon verileri iyi gelmesine rağmen, çekirdek enflasyonun yükselmesi de bu görüşü destekler niteliktedir. 

TÜFE ve ÜFE beklentilerden daha iyi gelmesine rağmen dün borsada beklenen yükselişler Suriye’de artan gerginliğin ve kar satışlarının gölgesinde kaldı. Dolar/TL kurunun tekrar yükselmesi ve gösterge tahvil faizinin 9.70’lere çıkması da açıklanan enflasyon verilerine tepki gelmemesinin diğer sebepleri arasında sayılabilir.  

Morgan Stanley Türkiye için Karamsar 
Morgan Stanley yayınladığı raporla Türkiye için büyüme beklentisini aşağı yönlü revize etti. 2013 için beklentinin yüzde 4.4’ten yüzde 3.6’ya çekildiği, 2014 için ise büyüme beklentisi yüzde 4.8’den yüzde 4.0’e revize edildiği açıklandı.

Raporda Türkiye’nin de yer aldığı CEEMA ülkeleri için süper düşük faizli ortamın artık geride kaldığı ve rik iştahının eskisi kadar yüksek olmayacağına değinildi. Borçlanma maliyetlerinin artmasının revizede önemli bir faktör olduğu belirtildi. 

Raporda dikkat çeken diğer ayrıntı ise Türkiye, Güney Afrika ve Ukrayna gibi ülkelerin, Rusya ve Polonya’ya göre daha fazla zorlukla karşı karşıya olduğuna vurgu yapılması oldu. Raporda ayrıca Türkiye’de kurlardaki kırılganlığa dikkat çekilirken, sıkı para politikasının riskli olabileceğine değinildi. 

BofA Merill LyncH Çekimser
BofA Merrill Lynch ise Türkiye'nin bu yıl yüzde 4.2, gelecek yıl yüzde 4.8 büyüyeceğini öngördüğünü açıkladı.