Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, benim kişisel görüşlerime dayanmaktadır.

15 Ocak 2015 Perşembe

3. Seans - 15.01.2015

Hindistan Merkez Bankası'nın gösterge faizi %8.00'den %7.75'e indirmesiyle olumlu başlayan gün, İsviçre Merkez Bankası'nın Frank kararıyla dağınık bir görünüm aldı. Frank'ın sert şekilde Euro'ya karşı değer kazanmasıyla Euro/Dolar da 1.16'nın aşağısını test etti. Söz konusu gelişme gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de tetikledi. Dolar/TL seans kapanışının ardından hızla 2.33'e doğru yükselirken başta Polonya olmak üzere Meksika ve Güney Afrika para birimlerinde de Lira'ya benzer hareketlilikler gözlendi. Hindistan ve Endonezya Rupi'lerinin ise olumlu ayrıştığı gözleniyor. Dolar kuru ise 2.3150'ye gevşemiş durumda. 


Bu arada ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 291 bin beklentisini 25 bin kadar aşarak 316 bin oldu. Ancak piyasanın yarın açıklanacak ABD enflasyonunu daha çok önemsediğini düşünüyorum.

Dolar/TL'deki şiraze kaybı bir kısım yatırımcıların riskten kaçınmasına yol açarak hisse senedi piyasasında satışa geçmesine neden olabilir. 

87 bin desteği BIST100 endeksinde önem arz ediyor. Bu seviyenin kırılması panik yaratır. PPK ve ECB beklentisi buna engel olabilir. Ama yarın ki ABD enflasyonu da bir o kadar önemli. Bu konuyu bir kaç gündür işliyorum. 

Şu ortamda BIST100 için çok net konuşamıyorum. Çünkü bundan sonrası için ne olacağını kestiremiyorum. 89 bine kadar olan yükselişte yardımcı olmaya çalıştım ama bir süre öngörüsüz izlemeye ne dersiniz? 87000-88700 bandından bir kurtulalım da..

14 Ocak 2015 Çarşamba

3. Seans - 14.01.2015



Dünya Bankası küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize edince bakır fiyatları sert düşüş gösterdi. Bakır fiyatlarındaki düşüşün küresel büyümeye yönelik endişeleri yansıttığını düşündüğümden, buradaki fiyat hareketliliklerin takibe değer olduğu kanaatindeyim. 

Nitekim bakır fiyatlarının sert düşüşüyle bu sabah gelişmekte olan piyasaların para birimlerinin tümünde değer kayıpları gördük. Tam anlamıyla sessiz bir korku salgını vardı. Bu durumu sabah fark edince twitter hesabımdan düşüşle açılış yapacağımızı paylaşma gereği hissettim. Sert aşağı yönlü açılış sonrasında boşluk gün içinde kapandı. Kararsız günün devamında dolarda birazdan belirteceğim nedenden ötürü gevşeme gözlendi ve gün boyunca Dolar/TL 2.28 civarından fiyatlandı. 

Bir diğer önemli gelişme ise ABD'de perakende satışların sert düşüş göstermesi oldu. Türkiye piyasası adına olumlu olan bu gerçekleşme, Lira'ya ve tahvile olumlu yansırken BIST100 endeksini şimdilik çok etkilemedi. BIST100, bu verinin Cuma günü açıklanacak ABD enflasyonu ile desteklenmesini bekliyor olabilir. Cuma günü açıklanacak enflasyonda enerjinin etkisiyle düşüş göreceğiz. Eğer çekirdek enflasyon bu düşüşe uyum sağlamazsa o zaman petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyon üzerinde -Yellen'ın da toplantıda vurguladığı üzere- "geçici" olduğu yorumu vurgulanacak. Ancak çekirdek enflasyon da aylık bazda negatif gelirse o zaman "deflasyon" konuşulmaya başlanabilir. Bu durum FED'in faiz artırımını Haziran'da yapacağı beklentilerini Eylül ayına kaydırabilir. Önemli bir hikaye doğabilir.

13 Ocak 2015 Salı

3. Seans - 13.01.2015

Bugün Borsa İstanbul 100 endeksinde ilk seansta cari açık verisinin beklentilerin üzerinde gelmesiyle bir miktar satış baskısı gözlendi. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüşten destek alan BIST100 endeksi günü %0.51 primle 88313 seviyesinden kapanış yaptı. 


Cuma günü ABD enflasyon verisine kadar endekste satışların alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmaya devam ediyor ve bu stratejimde bir değişikliğe gitmiyorum. En önemli katalizörler 20 Ocak'ta PPK toplantısında olası bir faiz indirimi ve 22 Ocak'ta ECB'nin genişlemeye yönelik adımlar atarak kamu tahvillerini de içerecek alımlara başlama beklentisi...

Dolar'ın tüm para birimlerine karşı değer kazanmaya devam etttiği dönemde Türkiye'nin de içinde bulunduğu Gelişmekte Olan Piyasalar'ın para birimlerine ilgi süregeliyor. Zannımca Dolar endeksindeki yükseliş olası FED faiz artımını erkenden fiyatlıyor. Tabi Euro'daki düşüş de Dolar endeksindeki yükselişe kol kanat geriyor. Lira'nın değer kaybına neden olmayan petrol düşüşünden piyasamızın olumlu etkileneceği görüşümü koruyorum.

(Petrolün düşüşünün hangi sektörlere ne yönde ve nasıl etkilediğine ilişkin kısa özetleri twitter hesabımdan paylaştım. Ayrıca bu sabah Hande Demirel ile de bu konuyu masaya yatırdık. Daha ayrıntılı analiz için linki tıklayabilirsiniz

89 bin direncine sürekli atıfta bulunmakla beraber yeni bir alım iştahı 89000-90000 bin arasında geride bıraktığımız piyasa boşluğunun (GAP) kapanmasına yol açabilir. 20-25 Ocak tarihleri arası piyasamız adına 2015 yılının çok önemli ilk dönemi olmaya aday. Piyasanın satın aldığı beklentilerin hayat bulacağı dönem olacak. 

11 Ocak 2015 Pazar

3. Seans - Haftalık Yorum (11.01.2015)

Geçtiğimiz hafta başında yurtdışı piyasalarda dolaşan kara bulutlar haftanın son işlem günlerinde yerini güneşli bir havaya bıraktı. Euro Bölgesi'nde açıklanan enflasyon verisinin beklentilerden saparak eksi %0.2 açıklanması ECB'ye yönelik beklentileri ateşlerken, ECB Başkanı Draghi'nin Avrupa Parlamentosu üyesi Luke Flanagan'a hitaben kaleme aldığı mektupta yer alan ifadelerde bundan sonra atılacak herhangi teşvik adımının ülke tahvillerinin alımını içerebileceği de yer alması Avrupa piyasalarında coşkuya neden oldu. 

İçeride ise; hafta başından bu yana çok olumsuz olan dış piyasalara rağmen TL varlıklara ve BIST100'e bankalar öncülüğünde talep geldi. Son işlem gününde ABD TDI verisi beklentilere paralel 240 bin açıklanmasına rağmen, daha fazla önem biçtiğim aylık ücretlerin %0.2 düşüş kaydetmesi (beklenti: %0.2 artış) volatiliteye neden oldu. ABD enflasyonu adına negatif olan bu durum bizim piyasamız açısından olumlu. Rusya, Yunanistan ve dolar endeksindeki yükselişin getirdiği riskler şimdilik göz ardı edilmiş durumda. 89000 hedefime yaklaşık 700 puan kadar yaklaşan endeks, dolar/TL'nin 2.2850'ye kadar düşmesinden ve 2 yıllık tahvil faizlerinin %7.50'nin aşağısını görmesinden önemli destek aldı. 

Dolar/TL için 2.2850 desteğinin %38.2 fibo desteği olmasından dolayı önemli bir destek noktası olduğunu twitter hesabımdan sonra burada da vurgulamak isterim.
Endeks için henüz geri dönüş sinyalleri göremiyorum. Sadece zirveye yaklaştığımızı hissediyorum ama bu söylemim VİOP için short tavsiyesi anlamına gelmiyor.

Endeksin önemli bir hikayesini oluşturan ECB toplantısı 22 Ocak'ta. Yani hala katalizör olmaya aday. Petrolde ise dip süreci henüz görülmediğinden göz ardı ediliyor. Sert yukarı hareketler stresin ana unsuru olacaktır. Önümüzdeki hafta gözle görülür en önemli gelişme Cuma açıklanacak ABD enflasyonu olacak. O zamana kadar beklenmedik bir risk ortaya çıkmazsa, düşüşler alım fırsatı olarak kullanılıp, 2015 yılının yeni zirveleri test edilebilir. Endekste dönüş sinyalleri geldiği an (şuan yok) işlem yapmayıp bir süre beklemede kalmak daha akılcı olacaktır. 

Sonuç olarak; 85500 seviyesi kırılırken endekse duyduğum güveni şuan  duyamıyorum, ama short pozisyon için bir neden göremiyorum. Aksine yeni zirveleri Cuma gününe kadar görebileceğimizi düşünüyorum. Endekse aşırı duyarlı kağıtlar yavaş yavaş portföyde azaltılarak yerine defansif betası düşük hisseler alınabilir.