Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, benim kişisel görüşlerime dayanmaktadır.

25 Mart 2016 Cuma

Önümüzdeki Haftaya Erkenden Bakış 25.03.2016

Geride bıraktığımız hafta önceki haftalara kıyasla daha az dalgalıydı. FED ve ECB ile yeterince çalkalanan borsa ve fx piyasasında durağanlık ön plandaydı. İçeride kimine göre sürpriz sayılabilecek (TCMB) faiz indirimi oldu. TCMB gecelik borç verme faizi olan üst bandı 10,75’ten 10,50’ye düşürdü. Sembolik önem taşısa da önümüzdeki toplantılarda uzun sayılabilecek bir süre için faiz indirim döngüsüne girmiş olabiliriz.


Deniz Yatırım kaynağından paylaştığım yukarıdaki grafikte üst banttaki indirimin sembolik bir önem arz ettiği daha net ortaya çıkıyor. Bankalarda faiz oranları 13-14'te seyrederken politika faizimiz hala 7.50'de ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetimiz 9 civarında. Yani bankalar para bulmakta sorun çekiyor, piyasada faiz oranları yüksek ve Merkez de piyasayı politika faizinin çok üzerinde fonlayarak dengelemeye çalışıyor. 

Önümüzdeki dönemde TCMB faiz oranları ile aslında TCMB'nin fonlaması arasındaki makasın ne kadar açıldığı/kapandığı önem arz ediyor. Bu yeni yönetimin (Başçı kalmazsa eğer) uzun vadeli bakış açısını da ortaya çıkaracak ve asıl mesajı istemeseler de buradan vereceklerdir. 

Uzun süreli faiz indirimine girdiysek eğer Dolar’ın TL ye karşı değer kazanabileceği bir süreç tekrar hayatımıza girebilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden tekrar fon çıkışı yaşanmaya başlarsa -ki muhtemeldir- bu durumda Dolar 2,90 altında çok fazla barınamayacaktır. 2,8350 destek olarak öne çıkarken kafa karışıklığı istemeyenler 2,81-2,85 bölgesindeki Dolar'a iştahlı bakabilir. Borsa ise kısmen Dolar’daki yükselişi tolere edebilir. Çünkü faiz indirimleri özellikle faiz hassasiyeti yüksek sektörlere nefes verecektir. Ancak uzun vadede bunun etkisinin sınırlı olmasını bekleriz. Hali hazırda kısa vadede trend kırılımına ihtiyatlı yaklaşımın devam ediyor. 

Gelecek hafta yüzümüzü dışarıya döneceğiz ve tarımdışı istihdam raporuna odaklanacağız. Beklentinin üzerinde gelen büyüme verisinin ardından eğer piyasa TDI’de de beklentilerin fazlasıyla karşılandığını görürse Haziran ayında yılın ilk faiz artırımı daha gür sada ile dile gelecektir. Tersi durumda ise zaten 2 faiz artırımını fiyatlamaya çalışan piyasa 1 kere faiz artırılabileceğini düşünüp Haziran ayına daha az ihtimal verecek Eylül-Aralık'a kayacaktır. Beklentimize göre yüksek ihtimal ile TDI’de kötü hava koşularının da etkisiyle 242 binlik istihdamın düştüğünü göreceğiz. Ancak salt olarak TDI’ye bakmak yanıltıcı olabilir. Raporun diğer detayları da artık çok önemli. En doğru kararı piyasanın kendisi vereceğinden, veri açıklanmasıyla beraber piyasanın ilk yarım saatlik fiyatlamadan sonra yönünü tayin edeceğini düşünüyoruz.


Ek olarak Perşembe günü Türkiye’de de GSYH verisi açıklanacak ve büyüyemeyen dünyadan ne kadar sıyrılabileceğimize bakacağız. Mevcut durumda büyümemiz %4. Brezilya ve Güney Afrika’nın gelişmekte olan ülkeler arasında sınıfta kaldığı dönemde Endonezya ve Hindistan ile rekabet edebileceğimizi göstermemiz gerekiyor. Bu sınavdan geçebilmek için yıllık büyümenin en azından %4 altına inmemesi gerekiyor.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder